header photo

15 Ocak 2010 Cuma

evlilik seksi öldürüyor!

Genç erkekler ve kadınlar! Sizi uyarıyorum. Evlilik, aşkı da seksi de öldürüyor! Evlilik demek, bana göre, derin bir bağlılık, hatta bağımlılık demek. Onu görmeyince özlemek, ama görünce de "ooo naber kanka" demek. Ve tabii uzun zaman geçtiyse, ve bir de çocuk varsa, "seks neredeyse bitti" demek.

7 yıl oldu evleneli. Son 3 yıldır da hayatımızda bir "bebe" var. İlk 4 yıl gayet iyiydi. Hiç şikayetim yok. Gezdik, tozduk, yedik, içtik, seviştik, uyuduk, uyandık yine seviştik. Hamilelik dönemiyle birlikte sorunlar başladı. İlk bir iki ay sorun yoktu. Ama ne zaman karnı büyümeye başladı, işte o zaman ben de korkmaya başladım. O azdıkça azdı, ben söndükçe söndüm. Korktum. "Ya bişey olursa, ya zarar verirsem.." Hem içinde o varlık varken ben de giremezdim ki!

Ben korktukça, o üstüme geldi. Sürekli üstümdeydi. Ben bir kadının bu kadar azgın olacağını hayal bile edemezdim. Kaldı ki, bu kadının zaten seksle ilgili sorunu yoktu. Rahattı, hatta o kadar rahattı ki, bir azamanlar bu konuda "muhafazakar" bile denilebilecek ben, onun sayesinde açıldım. Birçok insanın sadece fantezilerinde olan şeyleri bile yapmıştık zamanında.

Sonra, canımın diğer yarısı geldi. Zor oldu herşey. Doğum da, sonrası da. Sağlık sorunları vardı. Çok üzüldük, çok ağladık beraber. O ağladı, biz ağladık. Neyse ki, zamanla düzeldi. Bir yıl böyle geçti. Sonunda herşey düzelmişti. Ama biz de çok yıpranmıştık. O bir yılın ardından geçen zamanı da, kendimizi tazeleme, yenilenme süreci olarak gördüm. Bir yıl ve sonrasındaki altı ayda da zaten bir beklentim yoktu seksle ilgili. Unutmuştuk zaten, o da, ben de. Tuvalette görüyordum sadece benimkini. Sonraları ben birşeyler hatırlamaya başladım: kadın vücudu. Onun vücudu da düzelmeye başlamıştı. İnceldi, eskisine yakın, seksi kadın geri geldi. Ben de geri gelmiştim artık. Ama birşey eksikti. O geri gelmemişti. Kendi bedenini hala beğenmiyordu. Benim de beğenmediğimi sanıyordu.

Çok konuştuk bu konu hakkında, çok da kavgalar ettik. Artık eski güzel günlerimize dönmek istiyordum. O da istiyordu, burada sorun yoktu. Ama sorun, artık eskisi gibi istekli olmamasıydı. "Zaten hayat yeteri kadar yoruyor"du. Yorgunluk herşeyi öldürüyordu. Benim için mini fırsatlar yaratmak yeterdi. Halbuki, ona göre bu iş öyle planlı programlı olmamalıydı. Spontan gelişmeliydi. Ben bekledim o "spontan" gelişmeyi. Bekledim, bekledim, bekledim... Bana başka kadınlara gitmemi bile önerdi. Ciddiydi. Gitmedim. Ciddiyim gitmedim.

Eski günler hala geri dönmüş değil. Yani en azından tam olarak değil. Çok ilerleme kaydettik diyebilirim. Artık ortalama 2 haftada bir sevişiyoruz. Yani anlaşılacağı üzere "batı cephesinde yeni bir şey yok".

1 dedi bi başkası:

Diyar dedi ki...

Ne kadar da açık ve içten bir yazı olmuş...

Evlilikte seksin ölmediği birliktelik sayısı az sanırım (arkadaşlarıma istinaden söyleyebiliyorum bunu).